26- Kur'an'la Rukye
Yapma
1. Ebu Said el-Hudri
- - (-)
19593 (1)- Ebu Said
el-Hudri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
ashabından bir grup
savaş yolculuğu sırasında Bedevi kabilelerinden birine uğrayıp misafir olmak
istediler. Ancak kabile onları ağırlamayı kabul etmedi. Bu esnada kabilenin bir
ferdi cinnet geçirdi veya bir hayvan tarafında sokuldu. Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına: "İçinizde rukye yapabilen biri var
mı?" diye sorduklarında, ashabdan biri: "Var, ben yaparım" dedi.
Rahatsız olan kişinin yanına gidip Fatiha suresini okuyunca da iyileşti. Buna
karşılık müslümana bir koyun sürüsü vermek istediler. Ancak, bunu Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e danışmadan almayı kabul etmedi. Allah Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Seni hakla
gönderene yemin olsun ki adama Fatiha suresinden başkasını okumadım"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü ve: "Bu surenin
rukye olarak okunacağını nereden biliyorsun?" diye sordu. Sonra onlara:
''Koyunları alın, fakat paylaştırırken bana da bir hisse ayırın'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Buhari (2276, 5736, 5749), Müslim (5784-5), Ebu Davud (3418, 3900), İbn Mace
(2156), Tirmizi (2064) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (7505) rivayet ettiler.
19594 (2)- Ebu Said
el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizleri otuz
kişilik bir birlikle bir yere gönderdi. Gece vakti bir kavmin yanında misafir
olmak istedik. Ancak bizi ağırlamak istemediler. O sırada kavmin lideri bir
hayvan tarafından sokuldu. Yanımıza gelip: "İçinizde akrep sokmasına karşı
rukye yapabilen biri var mı?" diye sordular. "Var, ben yaparım. Ancak
buna karşılık bize bir şey vermeden yapmam" karşılığını verdiğimde:
"Size otuz koyun veririz" dediler. Sonrasında adamın yanına gittim ve
Fatiha suresini yedi defa okudum. Okumalar sonunda da adam iyileşti. Koyunları
aldıktan sonra içimiz rahat etmedi ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
sormadan onları paylaştırmak istemedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e gelip bunu anlattığımızda bana: ''Bu surenin rukye olarak okunacağını
nereden biliyorsun? Koyunları aranızda paylaştırını fakat paylaştırırken bana
da bir hisse ayırın'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Tirmizi (2063), İbn Mace (2156) ve Nesai, Amelu yevm vel-Ieyle'de (1027, 1030)
rivayet ettiler.
19595 (3)- Ebu Said
el-Hudri bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir grup
Bedevi kabilelerinden birinde misafir olmak istediler, ancak kabile onları
ağırlamayı kabul etmedi. Böylesi bir durumdayken kabilenin efendisi zehirli bir
hayvan tarafından sokuldu. Kabile efradı, Müslümanlara: "Yanınızda bunun
ilacı veya buna rukye yapabilecek biri var mı?" diye sorunca, Müslümanlar:
"Siz bizi ağırlamayı kabul etmediniz. Onun için karşılığını vermezseniz
bunu yapmayız" dediler. Bunun üzerine kabile Müslümanlara bu iş
karşılığında bir koyun sürüsü vereceklerini söylediler. Ardından Müslümanlardan
biri ısırılan efendiye Fatiha süresini okumaya, okudukça tükürüğünü ağzında
biriktirip üzerine tüflemeye başladı. Sonunda da kabilenin lideri iyileşti.
Koyunları vermek istediklerinde: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
sormadan bu koyunları almayız" dediler. Sorduklarında da Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) güldü ve rukyeyi yapan kişiye: ''Bu surenin rukye olarak
okunacağını nereden biliyorsun? Koyunları alabilirsinizı fakat paylaştırırken
bana da bir hisse ayırın'' buyurdu.
[Sahih]
19596 (4)- Ebu Said
el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir müfreze çıkardı.
Ben de bu müfrezenin içindeydim. Bir köye geldiğimizde onlardan yiyecek
istedik, ancak yiyecek olarak bir şey vermeyi kabul etmediler. Daha sonra
köyahalisinden biri geldi ve: "Ey Araplar! İçinizde rukye yapabilen biri
var mı?" dedi. Ona: "Neden?" diye sorduğumda:
"Liderimiz ölmek
üzere" karşılığını verdi. Adamla birlikte köy liderinin yanına gittik.
Adama birkaç defa Fatiha süresini okuduğumda iyileşti. Buna karşılık adam bize
yiyecek ve bir koyun sürüsü gönderdi. Arkadaşlarım: "Nebi bu konuda bize
bir şey dememişti. Bundan dolayı ona sormadan bir şey almayız" dediler.
Koyunları sürüp Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldik ve olanları
anlattık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onların etinden ye ve
bize de yemek için ver'' buyurdu ve: ''Ama bu surenin rukye olarak okunacağını
nereden biliyorsun?'' diye sordu. "İçime öyle doğdu" dedim.
[Sahih]
19597 (5)- Ebu Said
el-Hudri der ki: Bir yerde konaklamışken kadının biri geldi ve:
"Kabilemizin lideri zehirli bir hayvan tarafında sokuldu. İçinizde buna
karşı rukye yapabilen var mı?" diye sordu. İçimizde rukyeyi en iyi yapan
olarak gördüğümüz biri kadınla birlikte gitti. Adama rukyeyi yapınca iyileşti.
Buna karşılık ona otuz koyun verdiler ve süt ikram ettiler. Adam yanımıza
döndüğünde: "İyi rukye yapar mıydın?" diye sorduk. Adam: "Hayır,
ona Fatiha suresini okudum" karşılığını verdi. Bunun üzerine onlara:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gidip sormadan bu
koyunlarla bir şey yapmayın" dedim. Döndüğümüzde Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanına geldik. Olanları anlattığımda: ''Bu surenin rukye olarak okunacağını
nereden biliyor? Koyunları aranızda paylaştırını fakat paylaştırırken bana da
bir hisse ayırın'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(5007), Müslim (5286-7) ve Ebu Davud (3417) rivayet ettiler.
2. Harice b.
es-SaIt'ın Amcası
- - (-)
19598 (1)- Harice b.
es-Salt, amcasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanına gitmiştim. Oradan ayrılıp geri dönerken bir toplulukla karşılaştım.
İçlerinden bir adam delirdiği için zincirlerle bağlamışlardı. Ailesi bana:
"Bize anlatıldığına o arkadaşınıza (Nebiinize) pek çok hayırlar verilmiş.
Yanında, deliren bu adama ilaç olacak bir şey var mı?" dedi. Bunun üzerine
üç gün boyunca adama (sabah ve akşam olmak üzere) iki defa Fatiha suresini
okudum. Adam iyileşince bana yüz koyun verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e gelip olanları anlattığımda bana: ''Bunları aL! Ömrüme andolsun ki
kişi batıl bir şeyokuma karşılığında aldığı ücreti yiyemez. Ama sen hak olan
bir şeyi okuyarak aldığın ücreti yiyorsun'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud,
tıb 3/266 (3420), büyCi' 4/12 (3901), Nesai, Amelu yevm vel-Ieyle'de (630),
Tahavi, Şerh Meani'l-Asar'da (4/126), Hakim (1/560), ve Beyhakı, Delail'de
(7/92) rivayet ettiler.
19599 (2)- Harice b. es-Salt,
amcasından bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanından
ayrıldıktan sonra Bedevilerden bir kabileye uğradık. Bize: "Anlatıldığına
göre o adamın (Nebiinizin) yanından hayırlarla gelmişsiniz. Yanımızda delirdiği
için zincirlerle bağladığımız biri var. Sizde onu iyileştirecek bir ilaç veya
yapabileceğiniz bir rukye var mı?" dediler. Biz de: "Var!"
karşılığını verdik. Bize zincirlerle bağlanınış bir tane deli getirdiler. Adama
üç gün boyunca sabalı akşam Fatiha suresini okudum. Okumamı her bitirişimde de
tükürüğümü toplayıp adama doğru tüflüyordum. Nihayetinde bağlarından kurtulmuş
gibi canlandı ve kendine geldi. Bunun üzerine bana bir ücret vermek istediler,
ancak ben: "Resulullah'a sormadan bunu almam!" dedim. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e ise bana: ''Ücreti alabilirsin! Ömrüme andolsun ki kişi
batt! bir şey okuma karşılığında aldığı ücreti yiyemez. Ama sen hak olan bir
şeyi okuyarak aldığın ücreti yiyorsun'' buyurdu.